Evlilikte Eş Olabilmek...

Evlilikte Eş Olabilmek...


26.06.2016


Evlilik; bir taraftan yakınlaşmak isteyen, diğer taraftan uzaklaşmak isteyen benliğimizin güç savaşıdır. Bu güç savaşı sürerken ilave olarak eş faktörünün de eklenmesiyle iyice kaos içerisinde bulur birey kendini.

Asıl önemli olan, önce "kendi" olabilmedir. kendilik sistemi sağlam ve yeteri kadar enerji ile donatılmış bireyler karı-koca sistemine daha sağlam ve mutlu yatırım yaparlar. İyi bir karı-koca olabilmenin üstüne ebeveynlik sistemi kurulur.

Ama bu 3 sistem kendi içinde dengede kalabilmeli ve birbiri içinde yok olmamalıdır. Ebeveynlik sistemine çok yatırım yaparak tabiri caizse saçını süpürge edenler, zamanla eş olmayı unutarak başka sonuçlara neden olabilirler. İster "ebeveyn" ister "eş" olunsun temelinde "birey" olabilmek yatar her halükarda.

unutulmamalıdır ki herkesin hayatta seçim yapma özgürlüğü vardır. Ve her seçim, sorumluluklar beraberinde getirir. Seçimimiz özgürlüğümüzü yansıtır ama sorumluluklarımız da zorunluluklarımız yansıtır.

Bir çift ayakkabı nasıl ki birbirine "eş" iken, asla birbirine "eşit" değilse,kadın-erkek ilişkisi de böyledir. Eşit olduğunu düşünenler sadece aynadaki yansımayı gerçeklikle karıştıranlardır. Oysa o bir yansımadan ibarettir. Eşlerde birbirinin yansımasıdır aslında. Karşısındakinde olan, kendinden benzer davranışlar o kişiyle bütünleşmeyi sağlar. Onda ki beni görerek bütünleşmedir bu. Fakat her bütünleşme içerisinde ayrışmanın iki noktasını içerir. Hayatta eşitlik ararken eş olmayı unutmamak ümidiyle...