Çiftler En Çok Sevgililer Gününde Tartışıyor. Aman Dikkat!

Çiftler En Çok Sevgililer Gününde Tartışıyor. Aman Dikkat!


03.06.2015


Çiftler en çok ”Sevgililer Günü”nde tartışıyor

Sosyal Araştırmalar Merkezi’nce 14 Şubat Sevgililer Günü‘nde karşılanmayan beklentilerin aile yapısı üzerindeki etkilerinin araştırıldığı çalışma kapsamında, toplumun her kesiminden 500 kadın ile Kürtçe bilen Diyarbakırlı üniversite öğrencilerince yüz yüze görüşüldü.

DÜ Sosyal Araştırmalar Merkezi Sosyoloji Araştırma Grubu Başkanı Prof. Dr. Sabri Eyigün, araştırma sonuçlarına ilişkin düzenlediği basın toplantısında, Sevgililer Günü’nün toplumun büyük bir kesimini ilgilendirmesi nedeniyle aile barışını ilgilendirdiğini söyledi.

Prof. Dr. Eyigün, aile barışını etkilemesi nedeniyle Sevgililer Günü’nün toplumsal barış süreci kadar önemli olduğunu vurgulayarak, ”Yaşanan sosyo kültürel ve ekonomik etkenler evliliğe bakışı etkileyerek, beklentileri yükseltti. Bu beklentiler tam olarak karşılanmayınca hüsran ile sonuçlanıyor ve ciddi biçimde aile krizi yaşanıyor. Sosyolog ve psikologların araştırmalarına göre en çok ayrılma kararının alındığı ve en çok tartışmanın yaşandığı gün Sevgililer Günü. Bir gün eğer en çok boşanma kararının alındığı gün ise, eğer bir gün en çok tartışmanın yaşandığı gün ise bu gün gerçekten tüm dünyanın evrensel bir sorunudur” dedi.

“Birçok tartışma ve kriz Sevgililer Günü’nde yaşanıyor”

Prof. Dr. Eyigün, cezbedici alışveriş reklamları ve ilanlarının kadınlarda büyük bir Sevgililer Günü beklentisi oluşturduğunu erkeklerin ise o oranda buna direnç gösterdiğini söyledi.

Eşinden hediye almayan kadının kendisine değer verilmediğini ve sevilmediğini düşündüğüne dikkati çeken Eyigün, ”Kadında meydana gelen hayal kırıklığı ve hüsran evlenmeden önceki sorunları bile aklına getiriyor. Birçok tartışma ve kriz Sevgililer Günü’nde yaşanıyor. Kadının ilacı ilgidir. ‘Kadınlar çok saftır, erkeğin birkaç sözüne kanar, erkekler daha saftır birkaç güzel sözle kadının gönlünü kazanmak varken birkaç sözü kadından esirger’ diye boşuna söylenmemiş. Sabah evden çıkarken birkaç güzel söz, öğle saatlerinde onu düşündüğünüze dair atılan bir mesaj, akşam sarf edilen güzel birkaç söz kadınlar ve dolayısıyla aile yapısı üzerinde bir hediyeden daha büyük etki yaratıyor” diye konuştu.

Anneler gününde kapitalist, sevgililer gününde sosyalist 

Prof. Dr. Eyigün, gerçekleştirdikleri ankette, kadınların büyük bölümünün mutsuz olduğunu ifade ettikleri ve anketörlere, ”biz evlendik siz evlenmeyin” diye tavsiyede bulunduğunu söyledi.

Bazı kadınların evliliği boyunca eşinden hediye almadığını, bazı kadınların ise kuması olduğunu ifade ettiklerini anlatan Eyigün şöyle dedi:

”Kadınların büyük bir kısmı, eşleri tarafından aldatıldıklarına inanıyor. Kayınvalidesini kıskanan kadınlar var. Bir kadın, ‘eşim anneler gününde kapitalist, Sevgililer Günü’nde sosyalist’ demiş. Yani annesine hediye alırken israf olarak görmüyor, sevgililer gününde hediye almayı gavur icadı olarak gördüğünü belirtmiş. Kadınlar tek olduklarında eşlerinin hediye almadığını itiraf ediyor fakat komşularının yanında utanarak eşlerinin hediye aldığını söylüyor. Anket sonucuna göre, kadınların yüzde 72′si alınacak hediyenin evle ilgili değil, kendisini ilgilendirmesini istiyor. Yüzde 29′u eşinin bu özel günde hediye almamasını önemsenmediği şeklinde yorumluyor.

Kadınların yüzde 55′i sevgililer gününde eşine kırgın ve küskün, yüzde 40′ı da o gün önemsenmediğini ve sevilmediğini düşünüyor. Yüzde 48,3′ü o gün altın ya da pırlanta istiyor. Yüzde 79,2′si eşinin kendisine geçmişte bu özel günde hediye aldığını belirtiyor. Hediye alınmayan kadınlardan önem verilmediğini düşünenlerin sayısı çok yüksek. Eşinin hediye almasını kendisinin mutluluğu için olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 34. Eşleri Sevgililer Günü’nü unutup hediye almadığında kadınların yüzde 26′sı kalbinin kırıldığını ve küstüğünü söylüyor. Sevgililer Günü’nün kutlanmasını önemli bulanlar yüzde 53,8 alınan hediyenin manevi değerine önem verenler yüzde 67.5”

”Kadınlar o gün hediye almayı hak gibi görüyor”

Prof. Dr. Eyigün, kadınların yüzde 80′inin Sevgililer Günü’nde hediye beklentisi taşıdığını, ancak bunun yüzde 25′inin beklentisinin karşılandığını söyledi.

Kadınların yüzde 55′inin bu nedenle eşine kırgın, küskün olduğunu, o günü huzursuz geçirdiğini ifade eden Eyigün, ”Kadınlar o gün hediye almayı hak gibi görüyor. Alınmayan hediye, kadınları duygusal şiddete sürüklüyor ve öfke, kızgınlık, bağırma ile küskünlüklere sebebiyet veriyor. Kadınlar bir bakıma Sevgililer Günü’nde eşinin sevgisini sınıyor. Kadının sevgi dili hediye olduğundan hediye alınmadığı zaman bunu sevgisizliğin bir ölçüsü olarak algılıyor” dedi.

”Sevgililer günü manevi sevgiye dönüşmeli

Prof. Dr. Eyigün, Sevgililer Günü’nün maddiyatla ölçülmeden çiftlerin birbirlerine sevgilerini manevi olarak hissettirdikleri gün olması gerektiğini söyledi. Eyigün, şunları kaydetti:

”Sevgililer Günü’nü kaldıramayız ama o günü maddiyata indirgemeyi kaldırabiliriz. Sevgililer Günü manevi sevgiye dönüşmeli. Çünkü kadınlarda sevgi açlığı var. Özellikle bölge kadınında sevgi açlığı söz konusu. Çünkü sevgiyi göstermek veya söylemek bu bölgede ayıp gibi algılanıyor. Erkeğin Güneydoğu’da sevgi dili farklı. Kadınlar Güneydoğu’nun bulunduğu sosyoekonomik durumun getirdiği anlayıştan daha ileride Avrupalı gibi düşünürken erkekler Güneydoğu gerçeğinden de geride. Hediye alma ve sevgiyi gösterme biçimi hala geleneksel.”

Eyigün, bölgedeki evlilikleri etkileyen en önemli unsurların başında göçün geldiğine de dikkati çekerek, göçün aile içi huzursuzluğa, ailede ilişkilerin azalmasına ve büyük bir travmaya yol açtığını vurguladı. Eyigün, ”Göç ile erkeğe büyük sorumluluk yükleniyor ve evin ekonomik sorumluluğu erkeğe ait hale geliyor. Bu da erkekleri agresif yapıyor” diye konuştu.

Eyigün, anketi gerçekleştiren kız öğrencilerin anket uyguladıkları kadınların tavsiyesi ve evliliğin stresinden bahsetmeleri üzerine evlenmemeye karar verdiklerini belirttiklerini sözlerine ekledi.