Pornografi bir peri masalıdır...

27 Mayıs 2010

Porno filmlerde her şey abartılıdır, kurgudur
Pornografi bir peri masalıdır
Cinselliğin her insan için önemli olduğunu söyleyen CİSED Genel Başkanı Cem Keçe; “Cinsellik doğuştan itibaren hayatımızda önemli bir yere sahiptir, insan doğuştan cinsel bir varlıktır ve seks de iki kişi arasındaki özel bir paylaşımdır. Pornografi cinsel hayatı renklendirmek için bir fantezi aracı olarak kullanılabilir. Dozunda kullanıldığında çiftlerin cinsel hayatına hareket ve heyecan katabilir, onlara farklı deneyimler yaşatabilir. Bu açıdan bakıldığında pornografi zararlı değildir. Ancak bu alışkanlık haline geldiğinde, kişiler porno izlemeden uyarılamaz hale geldiğinde o zaman sorun ortaya çıkar.” dedi. Pornografinin bir peri masalı olduğunu belirten Psikoterapist Keçe; “Porno filmlerde gördüklerimiz gerçeği yansıtmaz. İnsanların düştüğü en büyük yanılgılardan biri porno filmlerde izledikleri gibi bir seksi gerçek hayatta da yaşayabileceklerini düşünmeleridir. Hatta kendi performanslarını ve bedenlerini porno film yıldızları ile kıyaslayan kişiler de vardır, bunlar cinsel hayatta umutsuzluğa düşerler. Çünkü porno filmlerde her şey abartılıdır, kurgudur. Bu açıdan bakıldığında pornografi bir peri masalıdır. Her insan kendini peri masalında görmek ister, inanmak ister, gerçek olsun ister, bu bir dereceye kadar zararsızdır ancak bunları takıntı haline getirmemek ve gerçek hayatla bağı koparmamak gerekir. Kişi bunlara fazlaca takıldığında cinsellikten keyif alamaz hale gelebilir.’’ dedi
 
Gençler cinselliği porno filmlerden öğreniyor
Çocuklar pornonun olumsuz etkilerinden uzak tutulmalıdır
Cinsel sorunların en önemli nedeninin ülkemizde cinsel eğitim olmaması olduğunu söyleyen CİSED Başkan Yardımcısı Psk. Gülüm Bacanak; “Özellikle ergenlik dönemine girildiğinde cinselliğe olan ilgi ve merak artar. Okulda ve ailede cinsel eğitim olmadığı için de gençlerimiz cinsellik hakkında bilgileri arkadaşlarından, internetten ve filmlerden öğrenmektedirler. Porno filmlerdeki abartılı görüntüler gençlerde seksin filmlerdeki gibi olması gerektiği; cinsellikte başarının, skorun, penis boyunun çok önemli olduğu gibi bir yanlış algı oluşturmaktadır ve bu da ileride cinsel yaşamlarında sorun yaşamalarına neden olmaktadır. Gençler cinselliği porno filmlerden öğreniyor. Bu yadsınamaz bir gerçektir. Bu nedenle porno filmler daha gerçekçi olmalı, gerçeğe daha yakın görünen oyuncular kullanılmalı, daha yumuşak ve konulu filmler olmalıdır. Bu şekilde olduğunda kişiler gerçek bir cinsel deneyim yaşadıklarında hayal kırıklığına uğramayacaklardır.’’ dedi. Çocukları ve gençleri pornografinin olumsuz etkilerinden korumanın önemini vurgulayan Psk. Bacanak; “Biz her ne kadar istemesek de artık çok küçük yaştaki çocuklar bile interneti kullanıyorlar ve çok rahat bir şekilde porno görüntülere ulaşmaları mümkündür. Yaşlarına ve düzeylerine uygun olmayan görüntülere, zamanından önce tanık olmak ileride önemli sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle çocukların ve gençlerin internet kullanımlarına bir sınır koymak, porno sitelere girmeklerini engelleyici bilgisayar programlarını kullanmak faydalı olacaktır. Çocuk tabi ki yaşına ve düzeyine uygun bir şekilde cinselliği bilmelidir, cinsel konularda anne-babasına sorduğu sorulara doğru ve tatmin edici cevaplar verilmelidir, ancak vaktinden önce porno görüntüleri izlemesi de sağlıklı olmayacaktır. Bu bağlamda sivil toplum kuruluşlarına ve ilgili devlet kurumlarına da önemli görevler düşmektedir. dedi.   
 
Porno seyretmek bir tercihtir
Porno filmlerin önemli bir sektör oluşturduğunu söyleyen CİSED Genel Sekreteri Psikolojik Danışman Fatma Ayrık “Porno film seyretmek bir tercihtir. Kişileri bu tercihlerinden dolayı yargılamamız mümkün değildir. Ancak seçilecek filmlerde bazı şeylere dikkat edilebilir. Cinsel terapide de eğitci cinsel içerikli filmlerden yararlanılmaktadır. Bu filmlerin konulu olması, daha yumuşak sevişmelerin olması, daha gerçekçi görüntülerin olması pornonun zararlarını azaltıp özellikle cinsel terapide faydalı bir hale de getirebilir.” dedi. ;
CİSED Andı: “Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır…”