HEKÝMLERE VE SAÐLIK ÇALIÞANLARINA KARÞI TOPLUMSAL ORTAK BÝLÝNÇTE KÖRÜKLENEN VE KUTSANAN ÞÝDDETÝ KINIYORUZ!

24 Nisan 2012

CÝSED GENEL BAÞKANI DOÇ. DR. CEBRAÝL KISA: “HEKÝMLERE VE SAÐLIK ÇALIÞANLARINA KARÞI TOPLUMSAL ORTAK BÝLÝNÇTE KÖRÜKLENEN VE KUTSANAN ÞÝDDETÝ KINIYORUZ!”

Son yýllarda ülkemizde özellikle bütün yaþam alanlarýnda þiddet olabildiðince arttý. Þiddetin artýþý kendi baþýna büyük bir engel olmasýna raðmen asýl ürkütücü olan ise; gelecek için bir tehdit oluþturan ve þiddetten bir rahatsýzlýk duymayacaðýmýz sonucunu doðuracak olan kanýksamak ve ona alýþmak, yani þiddetle iç içe yaþamak ve onu hayatýn bir parçasý gibi görmektir. Öncekilerini, Dr. Ersin Arslan’ý ve sonrakileri de þiddete maruz býraktýran, býraktýracak ya da katleden, katledecek anlayýþ iþte budur. Her gün bir kadýn bir erkek tarafýndan, bir öðretmen bir öðrenci tarafýndan, bir doktor bir hasta ya da yakýný tarafýndan pervasýzca þiddete maruz kalmaktadýr.

Kime yapýlýrsa yapýlsýn, kimden gelirse gelsin ve nedeni ne olursa olsun þiddetin, tehdidin ve saldýrýnýn her türlüsüne karþýyýz. Týbbi bir gerekliliði olsun ya da olmasýn hasta yakýnlarýnca talep edilen her þeyi, istendiði anda ve istendiði þekilde gerçekleþtirmeyen her hekimin, saldýrýya uðrayabileceði bir saðlýk ortamý var. Hastalar müþteri memnuniyeti mantýðý üzerinden yeniden kurgulanan saðlýk hizmetini bir meta olarak satýn alýrken, yaþadýklarý hoþnutsuzluklardan bu ortamý yaratanlarýn yerine, karþýsýnda bulduðu hekimleri ya da saðlýk profesyonellerini sorumlu tutabiliyor. Sorumlu tutulan saðlýk çalýþanlarý çoðu zaman aðýr hakaretlere veya küfürlere maruz kalarak, kimi zaman darp edilerek ve hatta bazen canlarýna kastedilerek bu þiddeti yaþayabiliyorlar. Bu olaylarýn ciddiye alýnmasý için kaç saðlýk çalýþanýnýn tehdit edilmesi, darp edilmesi veya hayatýný kaybetmesi gerekecek? Hekimler ve tüm saðlýk çalýþanlarýnýn güvenli çalýþma alanlarýnda çalýþma haklarý vardýr. Dr. Ersin Arslan’ý katleden, öncesinde ve sonrasýnda birçok meslektaþýmýza yapýlan bu saldýrýlar ne ilk ne de son olacaktýr. Çünkü tüm saðlýk kuruluþlarýnda hasta haklarý korunurken çalýþan haklarý görmezden gelinmektedir. Popülist demeçler, hekimlere karþý saygýsýz ve hürmetsiz tutumlarý ve söylemleri þiddet uygulayan saldýrganlarý ne yazýk ki cesaretlendirmektedir. Geç kalmadan tüm saðlýk yöneticilerini ve meslek odalarýný bu konuda tedbir almaya davet ediyoruz ve hekimler olarak hedef tahtasý olmak istemiyoruz.

Kabil’in kardeþi Habil’i öldürmesinden bu yana var olan þiddet, insanýn kendi yetersizliðinin ve deðersizliðinin bir ürünü olarak ortaya çýkar. Dürtüler özellikle de cinsellik ve saldýrganlýk dürtüsü ya da þiddet duygusu insanoðlunun ana rahmine düþtüðü andan itibaren geliþmeye baþlýyor. Ýlk geliþim yani bebeklik yýllarýnda davranýþsal olarak gözlemlenmesine raðmen, çocukluk döneminde ise cinsel dürtüye benzer þekilde gizli bir dönem yaþantýlardan sonra toplumsal yapýnýn kültürel deðerleri, inanç sistemi ve eðitim düzeyinden etkilenme derecesine göre tekrar su yüzüne çýkýyor. Gizlilik döneminde saldýrganlýk dürtüsü ve þiddet duygusu doðrudan ya da dolaylý þiddet yaþantýlarý olarak kiþinin içinde yapýlanýyor. Bu dönem her bakýmdan dürtüleri yönetebilme açýsýndan nörolojik ve psikolojik alt yapýnýn en hýzlý olgunlaþtýðý zamanlardýr.

Eþlerine þiddet uygulayan babalar erkek çocuklarýna, dayak yiyen anneler kýz çocuklarýna rol model olarak þiddetin kabulü ve devamýný kültürel kodlarla nesiller arasý aktarýrlar. Toplumsal rollerin katý bir þekilde belirlenmiþ olduðu kültürlerde kurban olarak seçilmiþ anneler þiddete maruz kaldýklarý oran da oðullarý üzerinden ayný yaþantýlarý, kaderlerinin deðiþmezliðini ve öðrenilmiþ çaresizliklerini kanýtlama için hemcinslerine þiddet uygulatarak þiddetin kaynaðýnýn nesiller arasýnda aktarýlmasýnda önemli rol oynarlar.

Þiddet modernleþmemiþ teolojik sistemlerde, feodal ve yarý feodal toplumsal sistemlerde bir güç olarak düzeni saðlama ve hâkimiyet kurma gücü olarak kabul edilir. Bu kültürlerde yaþayan insanlar kiþilerarasý iliþkilerde iletiþim becerilerinden yoksundurlar. Bundan dolayý da þiddet kiþilerarasý iliþkilerde iletiþimin temel aracý olarak kullanýlýr. Yani toplumsal sistemin en üst basamaðýnda olanlar ve en alt basamaðý olan kiþiler þiddetin iþe yaradýðýný, bir güç olarak kullanýlmasýnda bir sorun görmediklerinde yeni nesiller de bunu benimserler. Þiddet birileri yani þiddet uygulayan için yaþamý kolaylaþtýrýr gibi gözükürken aslýnda þiddete maruz kalan diðerleri ve uygulayýcýsý için yaþamý çekilmez kýlar.

Þiddet düþük sosyoekonomik düzey, olumsuz yaþam deneyimleri, alkol ve madde kullanýmý, aðýr ebeveyn disiplini, aile içi çatýþmalar, kültürel etmenler ve çok özel bazý kiþilik özellikleri olan insanlarda daha sýk ortaya çýkar.

Ebeveynle saðlýklý bir iliþki kurabilmenin ve kiþinin kendine duyduðu saygýnýn yüksek olmasý, okul baþarýsýnýn yüksek olmasý ve hayatý, insanlarý ve iliþkileri yeterli iletiþim becerileriyle yönetebilme gücü þiddetin ortaya çýkmasý açýsýndan koruyucu özelliklerdir.

Þiddet kiþilerarasý iliþkide, iletiþimin olmadýðý bir zeminde çatýþmanýn çözümü için baþvurulan bir yöntem olarak deðerlendirilir. Çatýþmanýn ortaya çýkmasýna neden olan düþünce ve duygularý konuþmak ve buna göre çözüm becerileri geliþtirmek gibi bir sorun çözme becerisi olmayan kültürlerde ya da kiþilerde þiddet her zaman ilk baþvurulacak yöntem olacaktýr.

Sonuç olarak; Cinsel Saðlýk Enstitüsü Derneði(CÝSED) olarak; hekimlere ve saðlýk çalýþanlarýna karþý toplumsal ortak bilinçte körüklenen ve kutsanan þiddeti kýnýyoruz.

Doç. Dr. Cebrail KISA

CÝSED Genel Baþkaný